22.Ankara Film Festivali 2011

Arkadaşlar merhaba, 22.Ankara Film Festivali 17-27 Mart arasında düzenlenecek malum..Festivaldeki filmler hakkında bulabildiğim, izleyebildiğim veya okuyabildiğim kadar sizlerle paylaşmaya çalışıcam….Şimdiden iyi seyirler….Öncelikle sizlerle programı ve bilet fiyatlarını paylaşmak istiyorum….

Festival Programı: http://www.filmfestankara.org.tr/tr/festival/program

Ankara Uluslararası Film Festivali, indirimli fiyat uygulamasını bu yıl da devam ettirecek ve bilet fiyatlarında artış yapmadan geçen seneki fiyatlardan biletleri satışa çıkaracak. Festival’de, 12:00 seansları 2.5 TL, 14:30 ve 17:00 seansları 5 TL, 19:15 ve 21:30 seansları ise 10 TL olacak. En Kısa Gece, Beyaz Gece ve Geceyarısı Sineması’nın da biletleri 10 TL’den satışa sunulacak. Kısa ve Belgesel gösterimlerinin bilet bedeli tüm seanslarda 2,50 TL olacak. Festival biletleri sinema gişelerinden temin edilebilecek.

Bilet Satın Almak İçin: http://www.mybilet.com/ankaraFilmFest.php

TAVSİYELER:

1.ROUTE IRISH: Ken Loach’un geçen sene Cannes Film Festivali’nde yarışan filmi Tehlikeli Yol, yönetmenin Irak’ta her yanından pislik akan savaşın, nasıl dev şirketlerin milyon dolarlar kazandığı bir para makinesine döndüğünü sert bir dille eleştirdiği ustaca kurgulanmış bir film. 2004′teki terhislerinden sonra çok yüksek bir maaş teklifini reddedemeyen iki arkadaş, Irak’ta özel bir güvenlik firmasında çalışmaya başlar. Frankie 2007′de, savaşta en tehlikeli bölge olan ve Bağdat Havaalanı’nı ABD ve İngiliz ana üslerinin bulunduğu Yeşil Bölge’ye bağlayan “Route Irish” adı verilen yolda öldürülünce Fergus, olayın basit bir tesadüften öte olduğunu düşünür ve öfke ve intikam duygularıyla bu cinayeti araştırmaya başlar.


2.SENTIAL KILLING:Afganistan’da Amerikalı askerler tarafından yakalanan Mohammed (Vincent Gallo), Avrupa’da bilinmeyen bir yerdeki bir cezaevine gönderilir. Bindirildiği araç kaza yapınca özgürlüğüne kavuşur ve evi olarak bildiği çölden kilometrelerce uzakta, kar altındaki ormanda kaçmaya başlar. Resmen var olmayan bir ordu tarafından acımasızca izlenen Mohammed, hayatta kalmak için öldürmekten başka bir yol olmadığını görür. Film boyunca tek bir söz bile etmeden fiziksel olarak oldukça güç bir rolün altından kalkan Vincent Gallo, bu rolüyle geçen seneki Venedik Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu ödülünü almıştı.

3.HOW I NDED THIS SUMMER:Kuzey Kutbu’ndaki ıssız bir adada bir kutup istasyonu… Deneyimli bir meteorolog olan Sergei ve yeni mezun Pavel, bir zamanlar stratejik önemi olan bu araştırma üssünde bütün dünyadan uzakta aylar geçirirler. Önemli bir telsiz mesajı alan Pavel, bunu Sergei’ye söylemek için uygun zamanı kollarken, korku, yalanlar ve kuşkular ortamı zehirlemeye başlar. Genç Rus yönetmen Alexei Popogrebsky, Koktebel ve Basit Şeyler adlı bol ödüllü filmlerinden sonra, bu kez de tamamı Rusya’nın en doğusunda çekilmiş olan ve çarpıcı görüntüleriyle dikkat çeken varoluşçu bir hayatta kalma mücadelesini başarıyla anlatıyor

4.REVOLUCION:20. yüzyılın ilk büyük politik devrimi olan Meksika Devrimi, Meksika toplumunda köklü bir dönüşüm yaratmıştı. 1910’da Meksika’nın diktatör başkanı Porfirio Diaz, toplumsal ve siyasal bir dizi karmaşanın ardından bir halk darbesiyle devrilmiş, ülkede bir dizi reformun yapıldığı yepyeni bir dönem başlamıştı. Bu devrimin yüzüncü yılı anısına Gael García Bernal ve Diego Luna bir film projesi hazırladılar ve Meksika’nın en yetenekli genç yönetmenleri, birer kısa filmle bu projeye katıldılar. Devrim’de Patricia Riggen’ın keyifli Beautiful and Beloved’ından, Carlos Reygadas’ın çarpıcı This Is My Kingdom’ına uzanan renkli bir yelpazede, devrimin mirasına verilen tepkilere tanık olurken, günümüz Meksika’sından büyüleyici görüntüler seyredeceğiz.

5.POLL:Birinci Dünya Savaşı arifesinde 14 yaşındaki Oda von Siering, ailesinin Baltık Kıyısı’ndaki evine doğru yola çıkar. Bölge, Almanlar, Ruslar ve Estonyalılar tarafından hiçbir tarafı mutlu etmeyecek şekilde paylaşılmıştır. Parlak zekalı ve meraklı kızı burada bekleyenler arasında, tuhaf bir bilim adamı olan babası Ebbo, gerçeklikten müzik ve ilişkileri yoluyla kaçan teyzesi Milla ve aristokrat Alman ailesinin diğer üyeleri vardır. Poll’daki arazilerinde yaralı bir Estonyalı anarşist bulan Oda, yaralı konuğuna gizlice kalacak bir yer bularak onu tedavi etmeye başlar. Oda, yaptıklarının, gittikçe çığrından çıkacak bir sürecin başlangıcı olacağının farkındadır. 2010 Toronto Uluslararası Film Festivali’nde büyük övgüyle karşılanan ve Alman-Baltık kökenli yazar Oda Schaefer’in hatıralarının uyarlaması olan Baltık Günlükleri’nde yönetmen Chris Kraus, karmaşaya doğru sürüklenen bir toplumun ustalıklı bir portresini sunuyor.

6.CRIMSON GOLD: Cafer Panahi’nin 2003 Cannes Film Festivali’nde Belirli Bir Bakış Ödülü kazanan fakat İran’da yasaklanan Kanlı Altın’ı, İran’da zengin ile yoksul arasında büyüyen uçurumu ve köktenci bir rejim altında yaşamanın psikolojik etkilerini konu ediyor. Senaryosu ünlü İranlı yönetmen Abbas Kiyarüstemi tarafından yazılan film, birkaç yıl önce Tahran’da meydana gelen benzeri bir olaya dayanır. Film gittiği her yerde haksızlıkla karşılaşan pizza kuryesi Hüseyin üzerinde odaklanır. Hüseyin, arkadaşı Ali bir yabancının kolyesinin faturasını bulunca, fiyatın yüksekliği karşısında dehşete kapılır. Üç kuruş geliriyle hiçbir zaman böyle pahalı bir şey alamayacağının farkındadır. Ardından, kötü göründükleri nedeniyle, Ali ile Hüseyin’i bir kuyumcudan içeri almazlar ve Hüseyin’in öfkesiyle birlikte dramatik olaylar dizisi başlar. Aşağılanma duygusu onu mahvetmeden, Hüseyin bir gece olsun lüks yaşamın tadını çıkarabilecek midir?

7. IL DIVO:Divo,” 2. Dünya Savaşı sonrasında İtalya’da 40 yıldan uzun bir süre iktidarda kalan Hıristiyan Demokrat Parti’nin anahtar ismi olan ve yedi dönem başbakanlık yapan Giulio Andreotti‘nin takma ismidir. Film, Andreotti’nin 90’ların başlarındaki son dönem başbakanlığını ve Andreotti’nin soğukkanlılıkla yalanladığı, mafya ile ortaklık yaptığı iddiasına dayanan davayı kapsayan zaman dilimini anlatmaktadır. Filmde yönetmen Paolo Sorrentino, Andreotti’deki “bilinmezliğe” odaklanmaktadır. Andreotti’nin çevresindeki gazeteciler, politikacılar ve sanayiciler bir bir öldürülür veya intihar ederlerken, o, ağırbaşlılığını her zaman korumuştur. Bırakın danışmanlarını, 60 yıllık karısı Livia bile onu tam olarak tanıyamamıştır. Il Divo geçen yıl Cannes’da gösterildiğinde bir “başyapıt” olarak nitelendirildi. Sorrentino Andreotti’yi kıvrak bir zeka ile stilize bir şekilde betimlerken, ortaya hem politik, hem de sinematografik olarak kusursuz ve eğlenceli bir film çıkarmayı başarıyor

8.INTO ETERNITY: Dünyanın her yerinde her gün, nükleer santrallerde üretilen yüksek düzeydeki radyoaktif atıklar doğal afetlere, insanlar tarafından yaratılan felaketlere ve toplumsal değişikliklere açık olan geçici depolara koyulmaktadır. Finlandiya’da dev bir kaya sisteminin içinde yeraltı koridorlarından oluşan dünyanın ilk kalıcı deposu yapılmakta ve burada atıkların en az 100,000 yıl zararsız olarak saklanması beklenmektedir. Depo atıkla doldurulduktan sonra tesisler bir daha hiç açılmamak üzere mühürlenecektir. Veya biz böyle olmasını umuyoruz, ama bunu garanti edebilir miyiz? Arkamızda bıraktığımız ölümcül atık konusunda gelecek kuşakları nasıl uyaracağız? Onları bizim zamanımızın piramitleri, gizemli gömü alanları ya da gizli defineler sanmalarına nasıl engel olacağız? Bu çarpıcı, düşündürücü ve korkutucu uzun belgesel, izleyiciyi yeraltında ve gelecekte daha önce hiç görülmemiş bir yolculuğa çıkarıyor.

9.CARLOS:Carlos, yirmi yıl boyunca dünyanın en çok aranılan teröristlerinden biri olan Ilich Ramirez Sanchez’in, nam-ı diğer Çakal Carlos’un öyküsünü anlatır. Carlos, İngiliz bir iş adamını öldürme girişiminde bulunduğu 1947 ile Hartum’da tutuklandığı 1994 arasında, çeşitli isimlerle değişik kimliklere bürünmüş ve çağının bütün politik karmaşalarına imzasını atmıştır. Carlos kimdi? Kimlikleri arasında nasıl bir bağlantı vardı ve bunlarda nasıl bir ardıllık söz konusuydu? Bu kimlikler neyle bağlantılıydılar ve bu sonsuz mücadeleye girmeden önce Carlos nasıl biriydi? Carlos’un “Çakal” lakabı, Frederick Forsyth’ın Çakal adlı romanı Carlos’un kişisel eşyalarının arasında bulununca, The Guardian gazetesi tarafından takılmıştır.

yorum
  1. […] Sayfa2011 Festivalleri22.Ankara Film Festivali 2011Beklediğim FilmlerBelgesel KlubüIf Ankara 2011 ÖzelNtvmsnbc […]

Yorum bırakın